29 Eylül 2011 Perşembe

Madonna ''Hey you'' ve Uzunharmanlar'da bir davetsiz misafir

Bu aralar dilime Madonna'nın Hey You şarkısı dolandı, günde bilmem kaç kez dinliyorum.Benimde böyle bir huyum var yeni çıkan şarkıları pek dinlemem, insanlar dinler havesleri geçer, sular durulur ancak o zaman dinlemeye başlarım ...

Vee sonunda ''Uzunharmanlar'da bir davetsiz misafir'i bitirdim'', tıklayınız yine okurken sonunu tahmin edemedim, yok artık dedim.

Kitabımızın konusu kısaca şöyle; Musa yani baş kahramanımız zengin bir ailenin eczacı oğludur, babasından araba ister babası  ona galeri alır.Böyle bir zenginlik işte, Musa bu durumdan sıkılır ve herkesden kaçarak farklı bir mühite taşınır  Ankara'da .İki katlı ahşap bir evdir burası, Beyabi denen evsahibi ve meraklı komşularıyla yeni bir hayat Musa'yı beklemektedir.Ancak eve taşındığı ilk günden herşey tuhaflaşmaya başlar.Öncelikle evi kiralamaya geldiğinde gördüğü o kir pas içindeki evin, pırıl pırıl olduğunu, mutfak dolabının yiyeceklerle çeşit çeşit yemeklerle dolu olduğunu görmek Musa'yı şaşırtsada Beyabi bir kadın tutup yaptırmıştır diye düşünür.Ama sadece şaşırmaları bununla kalmaz, ışığını kapattığına emin olduğu yan odanın kapısının aralığından ışık süzülmektedir.Bi cesaret odanın kapısını açar bakar ki ışık yanıyordur, tekrar kapatır tekrar odasına döner ve bir bakar ki ışık yan odadan yine süzülmektedir.Korkarakodasının kapısını kilitleyip uyumaya çalışır.

Ertesi gün Beyabinin evine gider ve evin elektrik tesisatında sorun olduğunu söyler, Beyabi onu geçiştirir(gerçekleri ondan saklamaktadır)Musa sırayla mahallesindeki esnafı dolaşır onlarla tanışır.Ve anlarki bugüne kadar kim o eve kiracı geldiyse en fazla bir kaç ay kalıp geriye bile bakmadan kaçmıştır.Kafasında kaçan kiracıların düşünceleriyle evine gider.Sabah kahvaltısını yapıp bulaşıkları yıkamadan mutfakta öyle bırakmıştır ancak mutfağa girdiğinde ne görsün, her yer pırıl pırıldır.Çaydanlığın bile içi boşaltılmıştır.Çöpler atılmıştır.Kendi odasının yanındaki odanın sabah açık bıraktığı camı kapalıdır, hatta dün gece okuyup bitirdiği rafa kaldırdığı kitabı yatağın ortasında birisi okuyupta aceleyle bırakmış gibi ters vaziyette duruyordur.Şaşırır, korkar, kafası allak bullak olur Musa'nın.Kimsin sen çık ortaya neistiyorsun diye bağıra bağıra kendini kaybeder..

Uyandığında kendini odasında bulur, başucunda  makyajlı, oldukça güzel bir kadın vardır, ve bu kadın her kimse onun yan odadan yatağına taşımış, üstelik alnına ıslak bez koymuştur.Peki kimdir bu kadın? Gerçek midir, sahte midir?Ne işi vardır burada Musa'nın yanında, dün de buradaysa Musa neden görememiştir onu?Kimdir bu davetsiz misafir?Yoksa Musa mıdır asıl davetsiz misafir ?

Bundan sonrası size kalmış, ben söylersem tadı çıkmaz dimi :)Yalnız kitabın sonuna doğru Musa Erzurumlu Teyze diye bilinen mahellenin pek saygın teyzesine,mahelleye taşındığı ikinci gün ne yaptığını anlatır.İşte taksiye bindim kitap satın almaya gittim, sonra deniz kenarına gidip bir kafeye oturup yemek yedim çay içtim der....Burda dumura uğruyor okuyucu, şayet benim yazımı dikkatli okuduysanız ne demek istediğimi anlarsınız :))

İşte böyle, ben yine beğendim, umarım siz de beğenirsiniz :))

2 yorum:

  1. çok ilgimi çekti bu kitabın konusu, okunacaklar listeme ekledim ve en kısa zamanda okuyacağım...bir çeşit vesile olduğun için teşekkür ederim tatlım, sevgiler

    http://gozdenin-gozunden.blogspot.com/

    YanıtlaSil
  2. umarım benim kadar zevk alırsın cnm :)

    YanıtlaSil